Akıllı ağ, en basit şekilde günümüzün iletişim teknolojilerini kullanarak elektrik ağımızdaki verimsizlikleri ortadan kaldırmayı amaçlayan her türlü yenilik olarak tanımlanabilir. Bu olgu, sürdürülebilir enerji çözümlerinin altyapısı olarak görülüyor. Zira akıllı ağın temeli birçok gelişmiş algılama, iletişim ve denetleme sistemleri üzerine kurulu ve bu özellikler sayesinde hem elektrik üretimi ve dağıtımı yapan kuruluşlar hem de tüketiciler birçok yarar sağlıyor.
Örneğin eski tip bir elektrik ağında arıza yaşandığı zaman tüketiciler dağıtım hizmeti veren kuruluşa haber vermediği sürece sorun giderilemiyor. Oysa akıllı ağ, arızayı anında tespit edip çoğu zaman sorunu kendiliğinden çözebiliyor, çözemediği vakit bakım ekiplerine vakit kaybetmeden haber veriyor. Dahası akıllı ağ, acil bakımı gereken parçaları önceden belirleyip dağıtımda kesinti yaratacak bir arızayı önleyebiliyor. Bu sayede hem pahalı bir donanımın bozulmasından ötürü oluşacak zarar, hem de elektrik kesintisi yüzünden tüketicilerin yaşayacağı sıkıntı ve maddi kayıp engellenebiliyor. Akıllı ağın faydaları üzerine bu gibi örnekler rahatça çoğaltılabilir.
Ancak bu faydalar gelişmiş bir sayaç altyapısı sayesinde elde edilebilir. Şimdiye dek kullanılan elektro-mekanik sayaçlar sadece toplam elektrik tüketimini ölçebiliyor, günün belli bir zamanında harcadığımız elektrik miktarını ise ölçemiyor. Buna karşın akıllı bir sayaç, elektrik tüketimimizle ilgili var olan tüm anlık bilgileri hafızasında saklayabiliyor ve hem tüketiciye hem de dağıtım yapan kuruluşa geri bildirimlerde bulunabiliyor. Bu sayede geçmişte mümkün olmayan birçok imkânlar yaratıyor. Akıllı sayaçların yarattığı imkânların belki de en önemlisi bizi günlük elektrik talebimiz üzerinde söz sahibi yapması. Elektro-mekanik sayaç kullanan tüketiciler ne zaman ne kadar elektrik harcadıklarını bilemiyorlar. Halbuki elektrik fiyatı günün her saati, hatta her dakikası değişiyor.
Herkesin elektriği çok kullandığı günün belli saatlerinde ise elektrik fiyatı tavan yapıyor. Akıllı sayaç kullanan tüketiciler fiyatın tavan yaptığı saatlerde elektrik kullanımlarını azaltıp, elektrik daha ucuz olduğu vakitlerde elektrik harcayarak masraflarını oldukça düşürebiliyorlar. Elektro-mekanik sayaç kullanan tüketiciler ise tek fiyat tarifesinde kalmak zorunda oldukları için faturaları üzerinde hakimiyetleri bulunmuyor. Bu değişiklik kulağa oldukça kolay gelse de bunu başarabilmek sadece akıllı bir sayaç edinmekten ibaret değil.
Öncelikle akıllı sayacın sağlayacağı anlık tüketim bilgisini derleyecek bir sistem kurmak gerekiyor. Bu sistem aynı zamanda hizmet kuruluşlarından gelecek anlık elektrik fiyatını da derleyebilmeli. Bunun içinse kuruluşlar ile tüketiciler arasında iletişimi sağlayabilecek altyapıyı oluşturmak gerekiyor. Bu tip bir altyapı ise ancak milyonlarca TL değerinde yatırımlar ile kurulabiliyor.[1] Yine de yapılan yatırımlar uzun vadede kuruluşlara kazanç sağlıyor ve bu yüzden birçok ülkede bu tip girişimler gittikçe çoğalıyor.
Коментарі